admin

 

 

 

Arı, İğnesini Soktuktan Sonra Ölür Mü?

 

        Arıların soktuğunu hepimiz biliriz. Bu
yüzden de onlardan sakınırız. Niçin sokarlar? diye düşünebilirsiniz. Bu hareket
onlar için biricik müdafaa yoludur.

        Arı soktuktan birkaç saat sonra ö1ür.
Bu sebeple o, hayatında yalnız bir kere sokabilir. İğnesini insan vücuduna veya
bir hayvana sokarken, bir de zehir çıkartır. Bu zehrin tahrişi, arı öldükten
sonra bile devam eder.

        Arının sokması, kendisi için de
ölümdür. Böyle saçma müdafaa sistemi olur mu?

        Arının vücudunu, en tatlı olan balı
imal edecek şekilde ve en şifalı gıda tanzim eden Sani-i Hâkim, abes iş yapar
mı? Arı, daha iğnesini batırmadan kendisini korumaktadır. Çünkü, insan veya
başka hayvan bilir ki, arı zehirli iğneye sahip. İcabında onu sokar. Bu
düşünceyle ondan sakınır.

        Kraliçe arının dikensiz ve kıvrılmış
iğne deri vardır. Bunları yalnız diğer kraliçelere karşı kullanır. Kraliçe,
iğnelerini bir kullanışta kaybedip ölmez. Defalarca kullanabilir.

        Erkek arıla , korunmak için iğneye
sahip değildir. Acaba niçin? Çünkü ihtiyaçları yoktur. Kovanın içinde birer
asalak olarak yaşarlar. Tek faaliyetleri, zifaf uçuşudur. Zifaf uçuşundan sonra
işçi arılar tarafından öldürülürler.

        Evet, bir arının dahi küçücük organları
hikmetle, yerli yerinde yaratılmıştır. Dünyayı ve diğer gezegenleri yaratıp,
güneşin etrafında dakik ve hesaplı döndüren Rabbül Alemin, arının iğnesini de
aynı hesap ve ölçüler içinde halk etmiştir.

        Arının iğnesi deyip geçmeyin. Biyoloji
ilminin en derin hesaplarıyla, arının vücuduna yerleştirilmiştir. Bir iğnenin
kullanılabilmesi içinde, 22 adet farklı kasların çalışması icap eder.