admin

görünmez olunur mu

BİR İNSAN GÖRÜNMEZ OLABİLİR Mİ?

Facebook Twitter Pinterest LinkedIn BİR İNSAN GÖRÜNMEZ OLABİLİR Mİ? Bu soru, bilim kurgu ve fantezi eserlerinde sıkça karşılaştığımız bir konudur. Peki gerçek hayatta böyle bir […]

görünmez olunur mu

BİR İNSAN GÖRÜNMEZ OLABİLİR Mİ?

Bu soru, bilim kurgu ve fantezi eserlerinde sıkça karşılaştığımız bir konudur. Peki gerçek hayatta böyle bir şey mümkün müdür? Görünmezlik teknolojisi nedir ve nasıl çalışır? Bu makalede, bu sorulara cevap arayacağız

Görünmezlik, bir nesne veya kişinin gözle görülememe durumudur. Bu durumdaki bir nesne veya kişinin görünmez olduğu söylenir. Görünmezlik, nesnelerin büyülü veya teknolojik yollarla görülemediği fantezi veya bilim kurgu eserlerinde sıkça kullanılır. Ancak, etkileri gerçek dünyada, özellikle fizik ve algısal psikoloji derslerinde de gösterilebilir.

Nesneler, yüzeylerini yansıtan ve izleyicinin gözüne çarpan bir kaynaktan görünen spektrumdaki ışıkla görülebildiğinden, en doğal görünmezlik biçimi (gerçek veya kurgusal olsun) ışığı yansıtmayan veya emmeyen bir nesnedir (yani, ışığın içinden geçmesine izin verir). Bu şeffaflık olarak bilinir ve birçok doğal olarak oluşan malzemede görülür (doğal olarak oluşan hiçbir malzeme% 100 şeffaf olmasa da).

görünmez olunur mu

Görünmezlik algısı çeşitli optik ve görsel faktörlere bağlıdır.

Örneğin, görünmezlik gözlemcinin gözlerine ve/veya kullanılan araçlara bağlıdır. Böylece bir nesne, bir kişi, hayvan, alet vb. için “görünmez” olarak sınıflandırılabilir. Duyusal algı üzerine yapılan araştırmalarda görünmezliğin döngüsel olarak algılandığı gösterilmiştir2. Görünmezlik çoğu zaman kamuflajın en üst biçimi olarak kabul edilir, çünkü izleyiciye herhangi bir hayati işaret, görsel efekt veya insan gözüyle algılanabilen elektromanyetik spektrumun herhangi bir frekansını göstermez. Radyo dalgaları, kızılötesi veya ultraviyole dalga boylarını kullanır.

 

Görünmezlik teknolojileri, nesnenin ya da kişinin etrafına özel bir elektronik cihaz yerleştirerek çalışır. Bu cihaz, nesnenin üzerindeki ışığın yönünü değiştirerek nesnenin arkasındaki ortamın görüntüsünü yansıtır. Böylece nesne, izleyici tarafından fark edilmeden ortama uyum sağlar. Bu aktif kamuflaj olarak bilinir. Ancak bu teknoloji henüz tam olarak geliştirilmemiştir ve bazı sınırlamaları vardır. Örneğin, bu teknoloji yalnızca belli bir elektromanyetik spektrumda çalışabildiği için, bu sebeple bir nesnenin görünmez hale gelmesi için o spektrumda ışık yayan bir cihaz kullanılması gerekmektedir. Ayrıca, bu teknoloji sadece nesnenin üzerindeki ışığın yönünü değiştirir. Bu, nesnenin tamamen kaybolmasını değil, sadece görüntüsünün değişmesini sağlar.

görünmez olunur mu

Görünmezlik teknolojisi üzerinde çalışan bilim insanları ve mühendisler, daha etkili ve pratik yöntemler bulmak için çeşitli teoriler ve deneyler yapmaktadır.

Bunlardan bazıları şunlardır:

 

Dönüşüm optiği: Bu teori, ışığın nesnenin etrafında bükülmesini sağlayan metamalzemeler kullanmayı önerir. Metamalzemeler, doğada bulunmayan ve ışıkla ilginç etkileşimler gösteren yapay malzemelerdir. Bu malzemeler sayesinde, nesne ışığı yansıtmaz veya emmez, sadece yönlendirir. Böylece nesne, izleyicinin gözünden kaybolur4. Bu teori, ilk olarak 2006 yılında İngiltere ve ABD’den araştırmacılar tarafından ortaya atılmıştır5. Ancak bu yöntem de bazı zorluklar içermektedir. Örneğin, metamalzemelerin üretimi çok zor ve pahalıdır. Ayrıca, bu yöntem sadece belli bir açıdan bakıldığında işe yaramaktadır. Farklı açılardan bakıldığında, nesne görülebilir hale gelmektedir.

 

Kuantum gizleme: Bu teori, kuantum mekaniğinin ilginç bir özelliğinden yararlanmayı önerir. Kuantum mekaniğine göre, bir parçacığın durumu ölçülmedikçe belirsizdir. Bu durum süperpozisyon olarak adlandırılır. Süperpozisyon durumundaki bir parçacık, birden fazla olasılığı aynı anda içerir. Ancak parçacık ölçüldüğünde, süperpozisyon durumu bozulur ve parçacık belirli bir duruma geçer. Bu durum kuantum çöküşü olarak adlandırılır. Kuantum gizleme teorisi, bir nesneyi süperpozisyon durumunda tutarak görünmez hale getirmeyi amaçlar. Böylece nesne, ölçülmediği sürece var olmayan bir durumda kalır. Ancak bu teori de çok zordur. Çünkü süperpozisyon durumunu korumak için nesnenin her türlü etkileşimden izole edilmesi gerekir. Bu da makroskopik ölçekte neredeyse imkansızdır.

 

Görünmezlik iksiri: Bu teori, fantezi eserlerinde sıkça karşılaştığımız bir yöntemdir. Görünmezlik iksiri, içen kişiyi görünmez yapan büyülü bir sıvıdır. Bu yöntemin gerçek hayatta nasıl çalışacağı bilinmemektedir. Ancak bazı bilim insanları, görünmezlik iksirinin aslında ışığı kırarak çalışabileceğini öne sürmüştür. Buna göre, görünmezlik iksiri içen kişi, ışığı kırarak kendini arkasındaki ortama uydurur. Böylece kişi, izleyici tarafından fark edilmeden hareket edebilir. Ancak bu yöntem de çok spekülatiftir ve henüz kanıtlanmamıştır.

 

Sonuç olarak, görünmezlik teknolojisi çok ilginç ve heyecan verici bir alandır. Ancak henüz tam olarak geliştirilmemiştir ve bir insanın görünmez olması için çok fazla zorluk vardır. Belki de gelecekte bilim ve teknoloji daha ileri seviyelere ulaşarak bu zorlukları aşabilir ve insanlık için yeni imkanlar sunabilir.