BU DA GEÇER YA HU
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn BU DA GEÇER YA HU Hayatın Döngüsü ve İnsanın Bakış Açısı” Hayatın inişli çıkışlı bir yol olduğu, mutluluk ve acının […]
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn BU DA GEÇER YA HU Hayatın Döngüsü ve İnsanın Bakış Açısı” Hayatın inişli çıkışlı bir yol olduğu, mutluluk ve acının […]
Hayatın inişli çıkışlı bir yol olduğu, mutluluk ve acının kalıcı olmadığı, bu gerçeklerin zaman zaman unutulduğu ve insanın bakış açısının hayatı nasıl algıladığını büyük ölçüde etkilediği bir gerçektir. İnsanlar, yaşadıkları olumsuz dönemlerde bu durumun geçici olup olmadığını sorgulamadıkları zaman, hayatlarındaki herhangi bir olumsuzluğu sonsuz gibi algılayabilirler. Ancak bu yazıda, “Bu da geçer” felsefesini ele alarak, hayatın döngüsünü ve insanın bakış açısının önemini inceleyeceğiz.
Herkesin hayatında inişler ve çıkışlar vardır. Hayat, düz bir çizgiden ibaret değildir; aksine, sürekli bir değişim içindedir. İnsanlar, genellikle mutlu dönemlerinde bu gerçeği göz ardı ederler ve hayatlarının sonsuza kadar bu mutlu anlarla devam edeceğini düşünebilirler. Ancak olumsuzluklar yaşanmaya başladığında, insanlar hemen pes edip, yaşadıkları olumsuz dönemin hayatlarının tamamını kapladığını zannederler.
İnsanın yaşadığı problemin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğuna olan inancı, o problemin insan üzerindeki etkisini büyük ölçüde belirler. Bir örnek vermek gerekirse, bir kişi suçsuzluğunu ispatlayabileceği güçlü kanıtlara sahip olmasına rağmen yanlış anlaşılmadan dolayı hapse düşebilir. Ancak bu kişi, hapishanede bulunmanın geçici bir durum olduğunu ve suçsuzluğunu kanıtladığında özgürlüğüne kavuşacağını düşünürse, hapishane koşullarının verdiği rahatsızlığın ötesine geçemez. Ancak aynı durumu yaşayan başka bir kişi, suçsuzluğuna rağmen yıllardır hapiste olduğunu söylerse, bu durum diğer kişinin içinde büyük bir çaresizlik ve umutsuzluk yaratır. İşte bu noktada, insanın yaşadığı olumsuz dönemin ne kadar süreceğine olan inancının etkisi çok açık bir şekilde görülmektedir.
Her olumsuz olayı hayatının sonu gibi algılar ve bu da büyük bir üzüntüye yol açar. Ancak unutulmaması gereken bir gerçek vardır: İnsan alışkanlık edinme yeteneğine sahiptir. İyi veya kötü her şeye zamanla alışabilir. İlk zamanlardaki mutluluklar artık aynı derecede haz vermezken, yaşanan olumsuzluklar da insanı ilk zamanlardaki kadar üzmez.
Hayatta her şeyin değişken olduğunu ve hiçbir mutluluğun veya acının kalıcı olmadığını anlatan bir hikâye ile bu fikri daha iyi anlayabiliriz. Bir derviş, uzun bir yolculuktan sonra bir köye gelir ve yardım arar. Köylüler ona, Şakir adında birinin çiftliğine gitmesini önerirler. Derviş yola koyulurken, Şakir’in bölgenin en zengin kişilerinden biri olduğunu öğrenir. Ancak birkaç yıl sonra tekrar Şakir’i ziyaret ettiğinde, Şakir’in durumu tamamen değişmiştir. Sel felaketi nedeniyle fakirleşmiş ve başka bir çiftlikte çalışmaktadır. Şakir, “Bu da geçer” der ve bu söz, Derviş’in hayat boyu unutamadığı bir öğüt olur.
Zamanla Şakir tekrar zenginleşir, ardından başka bir çiftliğe çalışır, en sonunda kendi zenginliğine kavuşur. Ancak her durumda, “Bu da geçer” felsefesine sadık kalır. Sonunda ölüm gelir ve mezar taşına da yine aynı söz yazılıdır: “Bu da geçer.” Bu hikaye, hayatın döngüsünü ve değişkenliğini vurgularken, insanın bu değişimlere nasıl bakması gerektiğini öğretir.
Sultan Mahmut’un istediği özel yüzüğü yapacak bir kuyumcu bulunamaz. Ancak bilge bir Derviş, sultanın isteğini yerine getirir ve üzerinde “Bu da geçer ya Hu” yazılı bir yüzük yapar. Bu yüzük, sultanın hem mutlu hem de mutsuz anlarında hayatın değişkenliğini hatırlatır. Sultan, bu yüzükle her zaman dengeli bir bakış açısını korur.
Bu hikayelerin ve felsefenin bize öğrettiği şey, hayatın inişli çıkışlı bir yol olduğu ve neşeyle başladığı gibi acılarla da sona erebileceğidir. İnsanlar yaşadıkları olumsuzluklara takılıp kaldıklarında, bu onların yaşam sevincini kaybetmelerine neden olabilir. Ancak “Bu da geçer” felsefesi, insanlara her anın geçici olduğunu hatırlatır ve bu bilinçle insanlar zor zamanların üstesinden gelirler.
Sonuç olarak, hayatın döngüsü ve değişkenliği, insanın bakış açısı ile büyük ölçüde ilişkilidir. Hayatın inişli çıkışlı doğasını kabul etmek ve herhangi bir olumsuzluğun kalıcı olmadığını anlamak, insanların yaşamını daha anlamlı ve mutlu bir şekilde sürdürmelerine yardımcı olabilir. “Bu da geçer” felsefesi, insanlara umudu ve dayanıklılığı hatırlatır, böylece zor zamanların üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Unutmayalım ki, hayatta neşeyle başlayan her şey bir gün sona erebilir, ancak bu geçişin de bir anlamı ve öğrenilmesi gereken bir dersi vardır. Bu nedenle, hayatın döngüsünü anlamak ve her anın değerini bilmek, insanların daha sağlam bir zihinsel temele sahip olmalarını sağlar. Bu felsefe, insanların mutlu anların tadını çıkarırken, olumsuz dönemlerde de umudu kaybetmemelerine yardımcı olabilir. İnsanlar olarak, her şeyin geçici olduğunu hatırlayarak, hayatın inişli çıkışlı yolunda daha dengeli ve mutlu bir şekilde ilerleyebiliriz.