admin

İNSAN VE SU

İNSAN VE SU

Facebook Twitter Pinterest LinkedIn İnsan ve Su   Dünyanın en meraklı gezgini olsaydınız ve insanları anlama yolculuğuna çıksaydınız, doğanın güzelliklerinden biri olan suya benzetirdiniz onları. […]

İNSAN VE SU

İnsan ve Su

 

Dünyanın en meraklı gezgini olsaydınız ve insanları anlama yolculuğuna çıksaydınız, doğanın güzelliklerinden biri olan suya benzetirdiniz onları. Çünkü su gibi insanlar da hayatın akışı içinde kendilerine yeni yollar bulur, engelleri aşar ve zaman zaman çağlayarak coşarlar.

İşte size, insan ve su arasındaki benzerliği derinliklerde bir yolculukla sunuyorum.

 

İnsan, suya benzerken belki de en dikkat çeken özellikleri duyguları ve akışkanlığıdır. Su gibi insanlar da içlerinde kuvvetli bir duygu seli taşırlar. Bazen coşkulu, bazen dingin, bazen hüzünlü, bazen umutlu…

İçlerinde akan bu duygusal akış, onları yüzeysel bir varlık olmaktan çıkarır, hayata anlam katar. Kimi zaman da fırtınalarla gelip, sel olup taşarlar. Duygusal çağlayışlar, yaşamın iniş çıkışlarında, kayalara çarptıkça kırılır ve yeni bir yol bulurlar. İşte, insanın ruhunda suyun akışkan özelliğini görebiliriz.

Bir akarsuyun sakin suları gibi, insanlar da hayatın yavaş akışında dolaşır.

Anların tadını çıkarırlar ve dönemeçlerde zaman zaman duraklayarak hayatın güzelliklerini seyre dalarlar. Belki de bu yüzden su ve insan arasındaki benzerlik, zamanın akışıdır. Su hiçbir zaman durmaz, hep ileriye akar, asla geri dönüp akmaz. İnsan da geçmişe takılı kalmadan, geleceğe doğru yol almalıdır. Su, kendi yolunu bulur ve kuvvetli akışıyla engelleri aşar. İnsan da hayatın getirdiği zorlukları aşmalı, kendi yolunu çizmelidir.

Su, bir damla halinde yüksek dağların zirvesinden düşer ve bir nehir, göl veya denizde birleşerek büyük bir güç haline gelir. İşte bu da insanın birlikteliğindeki gücü simgeler. Bir araya gelen insanlar, bilgi, sevgi ve emeklerini birleştirerek büyük işler başarabilirler. Aynı zamanda, suyun bu birleşme gücü, insanların dayanışma içinde olmaları gerektiğini de hatırlatır.

 

Ancak suyun da bir düşmanı vardır; o da kuraklık. Kuraklık, suyun varlığını tehdit eder ve onu azaltır. İnsanın düşmanı da kendi içindeki kuraklıktır. Umutsuzluk, kıskançlık ve nefret gibi duygular, insanın içsel su kaynaklarını kurutabilir. Bu yüzden, insanların kendi içlerindeki suyu beslemeleri, sevgi, hoşgörü ve şefkat gibi duygularla dolu olmaları gerekmektedir.

 

Su gibi insan da canlıdır ve yaşamak için suya ihtiyaç duyar. İnsanın bedeni su ile doludur ve susuz kaldığında yaşamı tehlikeye girer. Ancak suyun da aşırısı zarar verebilir; taşkınlar, seller gibi. İnsanın da aşırıya kaçan tutkuları, hırsı ve aç gözlülüğü ona zarar verebilir.

 

İnsanın akışkanlığı, duyguları, zamanın akışı içindeki yolculuğu ve birleştirici gücü su ile örtüşürken, kuraklık ve aşırılıklar da insanın içsel dünyasında ve çevresinde suyun yaşadığı zorlukları yansıtır.

 

Hayatın akışındaki bu benzerlik, insanın su ile olan doğal bağını hatırlatmalıdır. Su gibi, insan da temiz ve berrak olmalı, akıp giden hayatın güzelliklerini ve zorluklarını kabul ederek yoluna devam etmelidir.

Velhasıl su gibi aziz olun.