admin

islam da ceza mükafat

İSLAM DA MÜKÂFÂT (ÖDÜL) VE CEZA

Facebook Twitter Pinterest LinkedIn İSLAM DA MÜKÂFÂT (ÖDÜL) VE CEZA Eğitimde Teşvik ve Sakındırma Unsurları   Günümüzde eğitim alanında, özellikle çocukların ve gençlerin davranışlarını şekillendirmek […]

islam da ceza mükafat

İSLAM DA MÜKÂFÂT (ÖDÜL) VE CEZA

Eğitimde Teşvik ve Sakındırma Unsurları

 

Günümüzde eğitim alanında, özellikle çocukların ve gençlerin davranışlarını şekillendirmek için mükâfât (ödül) ve ceza kavramları yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu iki kavram, eğitimcilerin ve velilerin çocukların davranışlarını yönlendirmek ve istenilen davranışları teşvik etmek için başvurduğu araçlardır. Ancak, mükâfât ve cezanın kullanımı, bazen yanlış anlaşılabilir veya istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu yazıda, mükâfât ve ceza kavramlarını İslam perspektifinden ele alarak, bu iki unsuru eğitimde nasıl kullanabileceğimizi ve Hz. Peygamberimizin eğitimdeki yaklaşımını inceleyeceğiz.

 

Mükâfâtın Eğitimdeki Yeri

Mükâfât, Arapça kökenli bir kelime olup, ödül, karşılık ve hediye anlamlarına gelir. Eğitim bağlamında mükâfât, istenilen davranışları teşvik etmek ve yerleştirmek için kullanılan özendiriciler ve pekiştireçlerdir. Mükâfât aynı zamanda bir teşvik unsurudur. Öğrencilere veya çocuklara mükâfât vermek, istedikleri davranışları tekrarlamalarını teşvik eder. Bu, olumlu davranışları pekiştirir ve istenen sonuçları elde etme olasılığını artırır.

Hz. Peygamberimizin eğitimde mükâfâtı nasıl kullandığına baktığımızda, insan psikolojisine uygun ve insana olumlu açılardan yaklaştığını görüyoruz. Onun eğitim yöntemleri, muhatabı tanıma, derece derece ve yumuşaklıkla eğitme, hatayı yüze vurmama gibi genel prensiplere dayanmaktadır. Bu, özellikle mükâfâtın kullanımında önemlidir. Mükâfâtın, kişinin motivasyonunu artırması ve olumlu davranışları teşvik etmesi açısından doğru bir şekilde uygulanması gerekir.

islam da ceza mükafat

Mükâfâtın etkili bir şekilde kullanılabilmesi için aşağıdaki prensiplere dikkat etmek önemlidir:

  1. Belirgin Olmalıdır: Mükâfât, istenilen davranışı gerçekleştirdikten sonra hemen verilmelidir. Bu, davranış ile ödül arasındaki bağlantının daha net olmasını sağlar.

 

  1. İstenilen Davranışla İlişkilendirilmelidir: Mükâfât, istenilen davranışın sonucu olarak verilmelidir. Örneğin, bir öğrenci sınavda başarılı olduğunda onu ödüllendirmek, başarılı öğrenmeyi teşvik eder.

 

  1. Çeşitlilik Sağlanmalıdır: Mükâfâtın monoton olmaması, farklı ödüllerin kullanılması motivasyonu artırabilir. Ödülün türü ve büyüklüğü, kişisel tercihlere ve hedeflere göre ayarlanmalıdır.

 

  1. Olumlu ve Destekleyici Olmalıdır: Mükâfât, olumlu bir şekilde sunulmalıdır. Ödül verilirken kişinin özsaygısını artırmalı ve olumlu davranışını sürdürmesine yardımcı olmalıdır.

 

  1. Adaletli Olmalıdır: Mükâfâtın adil bir şekilde dağıtılması önemlidir. Adaletsizlik, motivasyonu azaltabilir ve olumsuz sonuçlara yol açabilir.

 

Ceza ve Sakındırma

Ceza, dünyevî veya uhrevî mahiyette özendirici veya caydırıcı yaptırımı ifade eder. Eğitim bağlamında ise ceza, istenmeyen davranışları önlemek ve yinelenmesini engellemek amacıyla kullanılan yaptırımları içerir. Ceza, eğitimde olumsuz pekiştireç olarak da adlandırılır. Ancak, ceza kelimesi sıklıkla suç veya suçlama çağrıştırdığından, eğitimde daha olumlu bir yaklaşımı temsil etmek için “müeyyide” kelimesi kullanılabilir.

Hz. Peygamber’in eğitiminde ceza konusunda nasıl bir tutum izlediğini incelediğimizde, onun da insana olumlu açılardan yaklaştığını görürüz. Ceza verme yerine hatanın nedenlerini anlama, öğretme ve hatayı düzeltme yolunu tercih etmiştir. Bu, öğrencilere veya çocuklara destek sağlama ve olumlu bir eğitim ortamı oluşturma amacını taşır.

 

Ceza veya müeyyide kullanırken şu prensiplere dikkat etmek önemlidir:

  1. Eğitici Olmalıdır: Ceza, öğretici bir amaçla kullanılmalıdır. Hatanın nedenleri anlaşılarak, kişiye nasıl düzeltilmesi gerektiği öğretilmelidir.

 

  1. Orantılı Olmalıdır: Ceza, suçla orantılı olmalıdır. Aşırı cezalar, kişinin motivasyonunu azaltabilir ve olumsuz sonuçlara yol açabilir.

 

  1. Yapıcı Olmalıdır: Ceza verildiğinde, kişiye nasıl daha iyi davranışlar sergileyebileceği konusunda rehberlik edilmelidir. Bu, kişinin hata yapmaktan kaçınma becerisini artırabilir.

 

  1. Adaletli Olmalıdır: Ceza, adil bir şekilde uygulanmalıdır. Adaletsizlik, motivasyonu azaltabilir ve kişinin eğitim sürecine olumsuz etki yapabilir.

 

Mükâfât ve Ceza İlişkisi

 

Mükâfât ve ceza, eğitimde terğîb (teşvik) ve terhîb (sakındırma) yöntemleri ile iç içedir. Mükâfât, istenilen davranışları özendirmek ve teşvik etmek için kullanılırken, ceza istenmeyen davranışları engellemek ve önlemek amacıyla kullanılır. Her iki kavram da doğrudan doğruya kişinin iradesini etkiler.

Hz. Peygamber’in uygulamaları, bu iki kavramın denge içinde kullanılması gerektiğini göstermektedir. O, insanları teşvik etmek için mükâfâtı kullanırken, aynı zamanda olumsuz davranışları önlemek için de müeyyideyi (cezayı) kullanmıştır. Ancak bu süreçte, kişinin motivasyonunu artırmak, hatayı anlamasına yardımcı olmak ve eğitimci bir yaklaşım benimsemek önemlidir.

islam da ceza mükafat

Sonuç: Mükâfât ve Ceza Eğitimde Etkili Araçlar

Mükâfât ve ceza, eğitimde etkili araçlar olarak kullanılabilir, ancak bu araçları doğru bir şekilde kullanmak önemlidir. İslam perspektifinden bakıldığında, mükâfâtın teşvik edici ve olumlu bir şekilde kullanılması, cezanın ise öğretici ve yapıcı bir amaçla uygulanması gerekmektedir.

Eğitimciler ve veliler, çocukların ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre mükâfât ve ceza stratejilerini ayarlamalıdır. Her iki araç da dengeli bir şekilde kullanılmalı ve adaleti gözetmelidir. Eğitimde mükâfât ve ceza, istenilen davranışların gelişimine katkıda bulunabilir ve olumlu sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, mükâfât ve ceza, eğitimdeki temel unsurlardır. Bu iki kavramın doğru ve dengeli bir şekilde kullanılması, bireylerin olumlu davranışlar geliştirmesine ve kötü alışkanlıklardan kaçınmasına yardımcı olabilir. Her iki kavram da Hz. Peygamber’in eğitim yaklaşımıyla uyumlu bir şekilde kullanılmalıdır, yani insana saygı ve öğretici bir amaç taşımalıdır.

İsrâ Sûresi’nde yer alan ve bu yöntem başlığı altında toplayabileceğimiz ayetler şöyledir:

-“Şüphesiz ki bu Kur’an, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler.”158

– “Ahirete inanmayanlara da can yakıcı bir azab hazırlamışızdır.”159

– “Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helak

olmaya müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.”160

– “Hem Nuh’tan sonra nice nesilleri helak ettik. Kullarının günahlarını bilmek ve görmekte Rabbin yeter.”161

– “Her kim peşin isterse, dünyada ona, istediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını peşin veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; kınanmış ve

(rahmetimizden) kovulmuş olarak oraya girer.”162

– “Kim de ahireti isterse ve mümin olarak kendine yaraşır bir çaba ile onun için çalışırsa, öylelerinin çalışmalarının karşılığı verilir.”