KİTAP OKUMAK İSTİYORUM AMA YAPAMIYORUM

Kitap okumak, hayal gücünü geliştirmek, bilgi edinmek, kelime haznesini artırmak, stresi azaltmak ve daha birçok fayda sağlayan bir aktivitedir. Peki, neden kitap okumak istiyoruz ama yapamıyoruz? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişebilir, ancak genel olarak bazı ortak nedenler şunlardır:

Zaman bulamamak:

Günümüzde pek çok insan yoğun bir tempoda çalışıyor ve boş zamanlarında da başka işlerle meşgul oluyor. Kitap okumaya zaman ayırmak zorlaşıyor. Ancak bu, kitap okumanın imkânsız olduğu anlamına gelmiyor. Zaman yönetimi becerilerini geliştirerek, kitap okumaya öncelik vererek ve küçük ama düzenli aralıklarla kitap okuyarak bu sorunu aşabiliriz. Örneğin, sabah kalktığınızda veya yatmadan önce 15 dakika, işe giderken veya dönerken otobüste veya metroda 20 dakika, öğle arasında veya akşam yemeğinden sonra 30 dakika kitap okuyabilirsiniz. Böylece günde en az bir saat kitap okumuş olursunuz. Bu da haftada yaklaşık 7 saat, ayda 28 saat ve yılda 336 saat demektir. Bu süre zarfında pek çok kitap bitirebilirsiniz.

İlgi çekici kitap bulamamak:

Kitap okumak istiyoruz ama elimize aldığımız kitaplar bizi sarmıyor veya sıkıyor. Bu da kitap okuma hevesimizi kırıyor. Bu sorunun çözümü ise kendimize uygun ve ilgi duyduğumuz kitapları seçmekten geçiyor. Kitap seçerken, zevklerimize, ilgi alanlarımıza, ruh halimize ve ihtiyaçlarımıza göre karar vermeliyiz. Örneğin, eğer macera ve heyecan arıyorsak, polisiye, gerilim, fantastik veya bilim kurgu türlerindeki kitaplara yönelebiliriz. Eğer duygusal ve romantik bir hikâye istiyorsak, aşk, dram veya tarihi romanlara bakabiliriz. Eğer kendimizi geliştirmek ve yeni şeyler öğrenmek istiyorsak, kişisel gelişim, psikoloji, felsefe veya biyografi türlerindeki kitaplara göz atabiliriz. Ayrıca, kitap seçerken arkadaşlarımızdan, ailemizden veya internetten tavsiye alabilir, kitapların arka kapak yazılarını veya özetlerini okuyabilir, yazarların üsluplarına veya ünlerine göre karar verebiliriz.

Dikkat dağıtıcı faktörler:

Kitap okumaya başladığımızda telefonumuz çalıyor, televizyon sesi kulaklarımızda çınlıyor, sosyal medya bildirimleri bizi çağırıyor veya evdeki diğer işler bizi bekliyor. Bu gibi dikkat dağıtıcı faktörler kitap okuma konsantrasyonumuzu bozuyor ve keyfimizi kaçırıyor. Bu sorunu çözmek için ise kitap okurken sessiz ve sakin bir ortam yaratmalıyız. Telefonumuzu sessize almalı veya uçak moduna getirmeliyiz. Televizyonu kapalı tutmalı veya sesini kapatmalıyız. Sosyal medya hesaplarımızdan uzak durmalı veya bildirimleri kapatmalıyız. Evdeki diğer işleri kitap okumadan önce veya sonra yapmalıyız. Kitap okurken kendimizi tamamen kitabın içine kaptırmalı ve dış dünyayı unutmalıyız.

Kitap okuma alışkanlığı edinememek:

Kitap okumak istiyoruz ama bir türlü bunu bir alışkanlık haline getiremiyoruz. Her seferinde başka bir bahane buluyor veya erteleyip duruyoruz. Bu sorunu çözmek için ise kendimize küçük ama ulaşılabilir hedefler koymalı ve bunları takip etmeliyiz. Örneğin, her gün en az bir sayfa, her hafta en az bir bölüm, her ay en az bir kitap okumayı hedefleyebiliriz. Bu hedeflere ulaştığımızda kendimizi ödüllendirebilir ve motive edebiliriz. Ayrıca, kitap okumayı bir zorunluluk değil, bir keyif olarak görmeli ve bunu hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz.

J.K.Rowling, Harry Potter serisinin yazarı olarak milyonlarca insanın hayranlığını kazanan bir isimdir. Ancak onun da hayatı hep kolay olmamıştır. Çocukluğunda ailesiyle birlikte pek çok zorluk yaşamış, babasıyla arası bozulmuş, annesi ise genç yaşta hastalanmıştır. Rowling, bu zor zamanlarda kendini kitaplara vermiş ve hayal gücünü geliştirmiştir. Okulda çok başarılı bir öğrenci olan Rowling, üniversiteye girdikten sonra da yazmaya devam etmiştir. Ancak mezun olduktan sonra iş bulmakta zorlanmış, evlenip boşanmış ve kızıyla birlikte yoksulluk içinde yaşamaya başlamıştır. Bu dönemde depresyona giren Rowling, intiharı bile düşünmüştür.

Ancak Rowling, pes etmemiş ve hayalindeki kitabı yazmaya karar vermiştir. Harry Potter’ın maceralarını kafasında tasarlayan Rowling, kızını uyuttuktan sonra gece geç saatlere kadar yazmıştır. Bir kafede oturup yazdığı günlerde bile kitap okumaktan vazgeçmemiştir. Kitabını bitirdikten sonra ise pek çok yayınevine göndermiş, ancak reddedilmiştir. Sonunda bir yayınevi kitabını kabul etmiş, ancak ona erkek ismi kullanmasını önermiştir. Rowling, bunu kabul etmiş ve J.K.Rowling olarak tanınmıştır.

Kitabı yayınlandıktan sonra büyük bir ilgi gören Rowling, kısa sürede ünlü ve zengin olmuştur. Harry Potter serisi 7 kitaptan oluşmuş ve 500 milyondan fazla satmıştır. Ayrıca kitaplar filme de uyarlanmış ve gişe rekorları kırmıştır. Rowling, bu başarısıyla dünyanın en çok kazanan yazarlarından biri olmuştur. Ancak o, parayla mutlu olmadığını söylemiş ve servetinin büyük bir kısmını hayır işlerine bağışlamıştır.

Rowling’in başarı hikayesi, kitap okumanın ne kadar önemli olduğunu gösteren bir örnektir. Kitap okumak, hem zor zamanlarda sığınılacak bir liman hem de yeni fikirler üretmek için gerekli bir kaynaktır. Kitap okuyarak kendimizi geliştirebilir, hayallerimizi gerçekleştirebilir ve hayatımızı değiştirebiliriz. Siz de kitap okumak istiyorsanız ama yapamıyorsanız, Rowling’in hikayesinden ilham alabilirsiniz.

BU GÜN DEĞİLSE NE ZAMAN ?

admin