SIKILIYORSAN MUTLAKA OKU
Facebook Twitter Pinterest LinkedIn SIKILMAK SANA BİRŞEYLER ANLATIYOR Hayal edin kendinizi. Bir trende ya da otobüste seyahat için bilet aldık. Altı buçuk […]
SIKILMAK SANA BİRŞEYLER ANLATIYOR
Hayal edin kendinizi.
Bir trende ya da otobüste seyahat için bilet aldık.
Altı buçuk yedi saat kadar sürecek olan yolculuğumuza
başlamak için yerimize oturduk ve araç yavaştan yola koyulmaya başladı.
Ne yaparız?
7 saat boyunca
başka bir şey yapmadan yalnızca oturulmaz, uyuyup ulaştığımda gözlerimi açarım
diyen kısımdaysanız tebrikler
ama diyelim ki uyuyamadınız bilincimiz açık O zaman ne
yaparsın?
Kimisi, Eğer
almışsa yanına bir kitap okur, veya kitap almamışsa yanına önünüzde duran
ekranda vakit harcamaya başlar
Ne oluyor ne bitiyor Haberlere bakar Veya isterseniz
güzel bir film varsa onu dalar gidersiniz.
Yada kulaklığınızı takar hayallere dalıp gidersiniz.
Bunlar olmadıysa
Sosyal medyaya göz gezdirin dururuz video izleyerek zihnimizi meşgul ederiz.
Yani sıkılmamak için mutlaka bir uğraş bulur ve o
vakti kullanırsınız.
Bekleme anı herkes bilir ki saatler boyunca öylece
beklemek imkansız bir şey.
Sıkıcı.
En son ne zaman sıkıldınız.
Sıkıldığınızda ne yaptınız.
bir şey
yapmaktan mı sıkıldınız? ya da hiçbir şey yapmamaktan mı.
Sıkılamak deyince çoğunlukla olumsuz çınlayan bir
tınısı var değil mi.
Sıkıcı bir ortam.
Kaçırdığımız bir şey var ve biz bir şeylerle onun üzerini örtmeye çalıştığımız bir duygu
Bu yüzdendir ki Sıkılmak motivasyonumuzu epey
etkileyen bir duygu.
Sıkılmış birinin bir işi tamamladığında kendisini çok
daha yorgun hissettiğini biliyoruz Üstelik motive bir şekilde işine odaklanmadığı
için daha verimsiz zaman geçiriyor. Hem daha çok yoruluyor hem de daha verimsiz
iş yapıyor.
sıkılmışken yaptığımız işler bizler için bazen cidden
bir eziyete dönüşüyor, hatta Sıkılmak Bazen öyle bir eziyet haline geliyor ki
bazı insanlar Sıkılmak yerine gerçekten de eziyeti yani fiziksel acıyı bile
tercih edebiliyor.
Psikoloji bölümünde eğitim veren ve çalışmalar yapan
Profesör kıymeti Wheels Sıkılmak üzerine bir deney yapıyor.
Aslında çok basit, boş bir odada 15 dakika boyunca
oturmak.
Odaya sıra sıra
giren deneklerden istenen şey tamı tamına 15 dakika boyunca yalnızca ama
yalnızca oturmaları. Dört Duvar sandalye, siz ve kendi düşünceleriniz. Bir de
unutmadan ayak bileğinize bağlanmış ve elinizde kumandasını tuttuğunuz tuşa
bastığınızda size ani bir elektrik veren bir bileklik
Şimdi.
15 dakika boyunca oturabilir misiniz.
Yoksa 15 dakika boyunca sıkılmaktan sa kendinizi
elektrik çok mu verirsiniz.
İhtimal vermiyorsanız, canınız pek bir tatlıysa tekrar
düşünmenizi tavsiye ederim Çünkü odaya giren 42 dernekten tam 18 tanesi
sıkılmaktansa kendilerine en az bir kez elektrik şoku vererek eğlenmeyi
seçmişler kesinlikle az sayılmaz neredeyse yarıya yakını.
Sıkılmak Sanki bizim kaynama noktamız gibi ama
sıkılmaktansa acıyı tercih eden kişiler yalnızca Bu deney odasının içindeki
insanlar değiller.
Bir çalışma örneğin de dünyanın en sıkıcı
mesleklerinden birisi olan astronotlar üzerinde yapılanı, evet yanlış
duymadınız.
Düşünsenize aylarca
bir kapsül içerisinde hep aynı şeyleri yaşamak ne kadar süre sonra sıkıcı bir
hal alır.
En olağan dışı şeyler de devamlı yapıldıkça mesela
7/24 uçmak bir süre sonra yürüme gibi bir şey olmaz mı
Sizce de anlayacağınız
üzere Sıkılmak için epey bir vakit var.
NASA böyle uzun görevler yapan astronotların
davranışlarına dair enteresan bir araştırma projesi başlattı. Astronot Scot Cally
bir yıl boyunca Uzayda yer çekiminin insan vücudu üzerinde bıraktığı etkileri
incelemek ve çeşitli tıbbi deneyler yapmakla görevlendirildi .
340 gün 8 saat 40 dakika süren bu Görev başarıyla
tamamlandı ve astronotumuz dünyaya iniş yaptı. Sonrasında bu göreve dair istatistikler
incelenirken araştırmacılar garip bir grafik fark ettiler. Sadece Scoot ın da değil
genel olarak astronotların acı sos tüketimini gösteren grafikte zaman içinde
bir artış olduğunu gördüler
Uzayda zaman uzadıkça Astronotlar daha çok acı sos
tüketiyorlardı
Farklı sebepler ortaya atılsa da en güçlü olan sebep SIKILMAK.
Görev ne kadar eşsiz bir görev olsa da onlar da insan
ve Dolayısıyla onlar da sıkılıyorlar, gidebilecekleri hiçbir yer yok ve tek
yaşam alanları uzay mekiğinin iki odası, orada da yapılabilecek aktiviteler
sınırlı Bu sebeple hayatlarına En azından yedikleri sıkıcı astronot
yemeklerinde heyecan katsın diye acı sos kullanıyorlar. İşte bunun sebebi Profesör Wilson’ın deneyinde kendine elektrik
şoku vermeyi yeğleyen denekler gibi, sıkılmaktan.
İnsanın kendiyle baş başa kalması, yeni düşünce ve
heyecanları tetiklediğini, sıkılmaktan kurtulmak için de arayış içine girdiğini
gayet net öğrendik.
Bu da bizi Nihayet sıkılmanın faydalarına getiriyor Rimiring
Üniversitesi’nden Rainart vantornok son dönemde bu konuda önemli çalışmalar
yapanlardan birisi
Ona göre insanlar canı sıkıldığında
eylemlerinin anlamsız olduğunu hissediyorlarmış ve yeni bir arayış içine
giriyorlarmış daha anlamlı davranışlarda bulunmaya motive oluyorlarmış.
Örneğin
Kan bağışında bulunmak, kendini
gönüllülük hizmetlerine adamak gibi başka insanlar hep ne faydası dokunan
hayatlarına anlam katan bir şeyler yapma arayışının arttığını söylüyor bu kişi
ama yalnız bu da değil nörobilimsel araştırmalar bize şunu da gösteriyor.
Canımız sıkıldığında beynimizde varsayılan mod
adı verilen bir ağ ateşleniyor. Yürüyüş yaparken ya da çok fazla düşünce
gerektirmeyen sıkıcı bir işle uğraşırken mesela çamaşır kapladığımız da
vücudumuz adeta otomatik pilota geçiyor böyle zamanlarda çoğunlukla beynimizin
de boşta olduğunu sanıyoruz ama aslında olay şey tam tersi değil mi?
Böyle zamanlarda aktif , Hatta belki de hiç
olmadığı kadar aktif. zihnimizin serbest dolaşmasına izin verdiğimizde bilincin
biraz daha ötesinde belki bilinçaltında düşünmeye başlıyoruz, diyor doktor Sendimen .
Aslında tam da böyle anlarda beynimizde
farklı bağlantılar harekete geçmeye başlıyor biz zihnimiz boşta sanırken o
aslında gün içinde öğrendiğimiz farklı fikirleri birleştirmek için çabalıyor,
en rahatsız edici sorunlarımızın bazılarını İşte bu anlarda çözdüğümüz
söyleniyor .Böyle Anlarda gün içindeki deneyimlerimizi davranışlarımızı
duygularımızı gözden geçirebiliyor muyuz hayatımızda bakıyoruz ve bu
bilimlerden kişisel bir anlatı oluşturuyoruz kendinize Yeni hedefler
belirliyoruz onlara ulaşabilmek için hangi adımları atmamız gerektiğini böyle
bekleme anlarında farkına varıyoruz.
Sıkılmak potansiyelinizin varlığını
gösterir size, sıkılıyorsan bulunduğun an ve ortam senin potansiyelinin
altındadır, bu aradaki uçurumun büyüklüğü ancak can sıkıntısı ile açığa çıkar.
Hiçbir ortamda canı sıkılmayan bir
insanın hayat ideali kalmamıştır. Ve her ortamda canınız sıkılıyorsa bunu
geçici şeylerle yamamayın kendinizi dinleyin.
Sıkılmak kendi içinize yönelmeye ve kendiniz
üzerine düşünmeye teşvik ediyor sizleri.
Peki biz bugün bunu ne kadar yapabiliyoruz.
sıkılmaya kendi kendinizle baş başa kalmaya kendi başımıza vakit geçirmeye,
biraz durmaya beklemeye vakit ayırabiliyor muyuz. Veya buna fırsatımız oluyor
mu yoksa bulduğumuz her boşluğu doldurmaya Çalışıyoruz. galiba biraz ikincisi
değil mi. hayatımızda bizi sıkılma anlarından kaçıracak algılarımızı oyalayacak
çok fazla şey varken sıkılmak için , kendimizle başbaşa kalabilmek için hiç
vaktimiz kalmıyır. Yani aslında bir nevi sıkılmaktan kaçarken kendimizle yüzleşmekten
kaçıyoruz.
Sıkılmak nihayetinde bizi bir şeyler yapmaya itiyor,
Şimdi sizden bir şey isteyeceğim bu video
bittiğinde eğer zamanın varsa 10 dakika bile olsa sıkılırmısın.